point in time - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

point in time

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"point in time" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
point in time i. çok kısa bir süre

"point in time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
General
point-in time i. geçmişteki her hangi bir ana geri dönüş
up to this point in time zf. şu ana kadar
up to this point in time zf. şimdiye kadar
Phrasals
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar taze durmak/kalmak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar bozulmamak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar bozulmadan durmak/kalmak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar tazeliğini korumak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar bakmak/bakımını üstlenmek
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar göz kulak olmak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar korumak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar sahip çıkmak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar tutmak
keep until (some point in time) f. (belli bir zamana) kadar muhafaza etmek
reach back into (some point in time) f. (tarihte bir zamana) dayanmak
reach back into (some point in time) f. (tarihte bir zamandan) gelmek
reach back into (some point in time) f. (tarihte bir zamana) gönderme yapmak
reach back into (some point in time) f. (tarihte bir zamandan) ilham almak
reach back into (some point in time) f. (önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
reach back to (some point in time) f. (tarihte bir zamana) dayanmak
reach back to (some point in time) f. (tarihte bir zamandan) gelmek
reach back to (some point in time) f. (tarihte bir zamana) gönderme yapmak
reach back to (some point in time) f. (tarihte bir zamandan) ilham almak
reach back to (some point in time) f. (önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
Phrases
at that point in time expr. o zamanlar
at that point in time expr. o zaman
at that point in time expr. o noktada
Idioms
at this juncture/moment/point in time expr. şu anda
at this juncture/moment/point in time expr. şimdi
at this juncture/moment/point in time expr. bugün
at this juncture/moment/point in time expr. bu noktada
at this juncture/moment/point in time expr. halihazırda
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanda, tarihte) gündem ne?
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanda, tarihte) gündemde/programda ne var?
what's on tap for (some point in time) expr. (belli bir zamanın, tarihin) programı/planı ne?
Speaking
at this point (in time) expr. şu anda
Computer
point in time recovery i. otomatik ve sürekli devam eden arşivlenmiş işlem kayıt dosyalarından tam veri kurtarmaya olanak tanıyan sql özelliği